İnsan haklarının kaynağı hayattır. Hayat dinamiktir. Hayatta çeşitli yaşama durumları vardır. Dolayısıyla bu yaşama durumları bir sosyoekonomik zeminde cereyan eder. İnsan hakları, soyut insanın değil, üretim ilişkileri içindeki, birbiriyle ve devlet otoritesi/iktidarı ile, doğa ile ilişkisi içerisindeki insanı işaret eder. İnsanın sırf insan olmasından kaynaklanan yetkileri, hakları, daha doğrusu özgürlüğü ifade eder. İnsan hakları geniş bir kavramdır, pozitif hukuku da kapsar ama onu aşar. Bu bağlamda insan hakları en üstün ahlaki değerlerdir. Ahlaki ve felsefi bir kavram olarak insan hakları evrenseldir; tüm insanlar, zaman ve mekana bağlı olmaksızın insan haklarına sahiptir. Doğuştandır; varoluşun ayrılmaz parçasıdır. Mutlaktır; herhangi bir şarta bağlanamaz ve vazgeçilmezdir; bunlardan feragat edilemez. Kamu özgürlükleri, insan haklarının pozitif hukuk aracılığı ile uygulamaya taşınmış kısmıdır.