İDARE HUKUKU
En genel anlamıyla idari ve bireysel işlemler, amaç ve araçlar açısından birbirinden ayrılır. İdarenin amacı ve varlık sebebi kamu yararı, kullandığı araç ise kamu kudretinden kaynaklanan üstünlük ve ayrıcalıktır. Bireyler serbestçe belirledikleri, seçtikleri, tercih ettikleri amaçlar doğrultusunda hareket eder, etkinlikte bulunurlar. Bu anlamda kişisel veya maddi (ticari veya ekonomik) bir çıkar, diğerlerinden ayırt edilmeye yarayan bir üstünlük, mesleki anlamda bir başarı, belirli ideallerin gerçekleştirilmesine yönelik amaçları takip edebilirler. Bazen bu amaçların topluluğun iyiliğine yönelik değerlendirme ve toplumun çıkarları ile çakışması mümkündür. İdare, varlık sebebini oluşturan kamu yararının somutlaşmış hali olan kamu hizmetlerini yerine getiren bir cihazdır. Dolayısıyla idari işlevin konusu kamu hizmetleridir. Kamu hizmeti toplumsal ihtiyaçların idarenin bizzat ve/veya kendi gözetimi ve denetimi altında mevzuat gereğince yürüttüğü hizmetlerdir. Bu anlamda görevlerini yerine getirirken idare kamu kudretini kullanır. İdarenin etkinlikleri süreklilik arz eder ve idari işlem veya eylemler yoluyla gerçekleştirilir. İdare etkinlikleri mevzuat gereğince ifa edildiğinden, idarenin harekete geçmesinde bir talebin varlığı aranmaz. Bireyler arasındaki ilişkiler eşitlik ilkesi üzerine inşa edilir ve onların iradelerinin uzlaşması sonucu oluşan sözleşmeler aracılığıyla hukuki anlam kazanır. İdarenin kamu yararını gerçekleştirme amacı ve yükümlülüğü ona bireylerin çıkarlarının üstünde bir yer ve önem sağlar. Bundan dolayı idarenin kamunun ortak çıkarlarını tatmin etmek ve bireylerce güdülen çıkarlara üstün gelen hukuki araç ve imkânlara sahip olması gerekir. İşte bu araçlar,
kamu kudretinin üstünlükleri ve ayrıcalıklarıdır.
İMAR HUKUKU
En genel manada imar hukuku ile ulaşılmak istenen amaç, arazinin planlama yoluyla kullanım alanını belirlemek ve böylece kamu düzenini tesis etmektir. Bu nedenle imar hukukunun en temel konularından biri imar planlarıdır. İmar hukukunun kaynakları, hukukun diğer dallarının kaynakları ile aynıdır. Başta Anayasa olmak üzere, milletlerarası antlaşma, kanun, kanun hükmünde kararnameler, tüzük, yönetmelik imar hukukunun asli kaynakları; doktrin ve içtihat imar hukukunun tali kaynaklarıdır.
İHALE HUKUKU
Kamu İhale Kanununda üç farklı ihale usulüne yer verilmiştir. Bu ihale usulleri açık ihale usulü, belli istekliler arasında ihale usulü ve pazarlık usulüdür. Bu ihale usulleri haricinde, Kanun’un ilk kabul edildiği dönemde bir ihale usulü olarak sayılmışsa da daha sonradan ihale usulü olmaktan çıkarılan ve bir alım yöntemi olarak ifade edilmesinde yarar bulunan doğrudan temini de belirtmek gerekir. Temel ihale usulü, açık ihale usulü olmakla birlikte, duruma göre diğer ihale usulleri de idarelerce tercih edilebilir. İhaleleri alım türüne göre de mal alımı, hizmet alımı ve yapım işi şeklinde sınıflandırmak mümkündür.
İDARİ YAPTIRIMLAR
İdari yaptırımların en önemli özelliği, idare tarafından ve idare hukuku usullerine göre kararlaştırılıp uygulanmalarıdır. İdari yaptırımlar nitelik bakımından ceza yaptırımlarından farklı niteliktedirler. Ceza hukukuna en fazla yaklaşan “disiplin hukuku” alanında da görüldüğü gibi, “disiplin cezaları” gerçekten ceza hukuku alanındaki anlamları ile birer ceza ve bu cezaları doğuran işlemler de yargısal bir işlem olarak kabul edilmektedir. Buna karşılık idari yaptırımlar, organik anlamda idare tarafından ve araya yargısal bir karar girmeden uygulanmaktadır.
MEMUR HUKUKU
Kamu hizmetlerinin genel özelliklerinden birisi
de “sürekli” olması, yani devamlı ve muntazam görülmesidir. Sürekliliğin bir yönü “kronolojik” yani zaman bakımından devamlılık, diğer yönü ise “içerik ve yoğunluğu”ndaki istikrardır. Kamu hizmetinin sürekli ifa edilmesi zorunluluğu esas itibarıyla söz konusu hizmeti yapanın da sürekli istihdamını gerektirir. Kamu personelinin klasik, temel kategorisini oluşturan ve profesyonel olarak çalışan memurlar, idare teşkilatının olmazsa olmaz nitelikteki unsuru olduğu için, Kanun-i Esasi’den beri memur statüsüne ilişkin kimi hükümlerin başta anayasalarda bulunması, onların devlet ve diğer kamu tüzel kişileri için asli unsur olduklarının kabul edildiği anlamına da gelir.
İDARİ SÖZLEŞMELER HUKUKU
İdare tarafından yapılan sözleşmeler, idare hukukunda “İdarî Mukaveleler” veya “İdarî Sözleşmeler” başlığı altında incelenmektedir. Özel hukuk sözleşmelerine ilişkin uyuşmazlıklardan doğacak davalar adlî yargıda adliye mahkemeleri tarafından çözümlenir. İdarî sözleşmelere ilişkin davaların çözüm yeri ise idarî yargıdır.